因善同行 扩大合作 - 土耳其卫生部长梅米什奥卢在科兴集团演讲全文

首先，我再次对科兴集团表示衷心感谢！

我们的祖先有句老话，每场危机中都蕴藏着机遇。新冠疫情这场危机，让我们更深入地了解了科兴和中国的医疗卫生体系，从而开启了两国的这项合作。

正如你们海报中所写，科兴的使命是“为人类消除疾病提供疫苗”。事实上，我们每个人工作的首要目标，都是为了人民和全人类的福祉。我们最大的目标是服务人类，造福人民，保护人们免受疾病侵害。与此同时，我们也致力于通过我们所开展的工作，提升我国在卫生领域的能力与技术水平。

事实上，我们所说的这场新冠疫情，成为了一块"试金石"，它检验出哪些国家及个人的行为方式是好的，哪些是不好的。有些社会、有些民族不愿把自己的资源与他人分享，而有些国家和民族却竭力分享所有资源，助力本国人民及其他国家。 这对我们来说，正是一场关于善良的考验。今天我们能够在这里轻松地相视而笑、真诚地对望，正说明我们两个国家、两个民族，都选择了善良，并且通过了这场考验。正如我们彼此相助，我们也支持了所有有需要的周边民族和国家。

正如你们研发疫苗、挽救众多生命一样，我们也共同为此做出了贡献。从口罩到医疗设备，我们所生产的一切都用于支持所有有需要的人民和国家。在此过程中，我们向72个国家施以援手。在一些国家，高效配置资源、惠及需求群体面临挑战时，我们始终优先保障本国公民及其他需要帮助国家民众的健康与福祉。在这场令世界经历严峻考验的新冠疫情中，我们因善意而彼此携手。

我们正通过更紧密的合作，在土耳其、在中国、在全世界，不断深化这份将为全人类带来更多福祉的伙伴关系。事实上，土耳其长期以来始终将医疗卫生视为国家最重要的领域之一，特别是在近二十年间，这一领域得到了显著加强。无论是医药行业还是疫苗产业，我国自二十世纪初便高度重视并不断发展，形成了深厚的历史积淀。过去二十年来，我国医疗卫生事业实现了显著的发展和增长。

或许各位有所不知：世界上首支狂犬病疫苗是由一支法国团队于1940年代在土耳其利用当时有限的资源成功研制的。然而随着技术不断发展，我国在疫苗生产领域一度未能及时跟进。但作为一个曾亲身见证疫苗效益、并成功战胜过传染病的国家，自2005年前后起，我们重新将疫苗确立为国家政策的重点方向。

我们在疫苗政策方面，尤其在儿童预防保健领域，近十年来始终由国家全力承担，为所有儿童免费提供9种疫苗接种，全力保障公共卫生与儿童健康。如今，我们已为全体国民，包括儿童与新生儿，免费提供13种疫苗的接种服务。我们已经制定了相关的生产计划。

我们与科兴公司的合作堪称典范，不仅实现了技术转让，还携手成立了一家新的本土疫苗企业。对此我们深感欣慰。首先，我们正就这些疫苗的供应与技术转移路线开展密集的规划工作。在此过程中，与我方负责团队进行密切沟通并明确实施路径至关重要，我们期待科兴公司的持续支持。

我们尤其希望在副部长舒阿伊普先生（Assoc. Prof. Dr. Şuayıp Birinci）和土耳其卫生研究院（TÜSEB）院长于密特先生（Prof. Dr. Ümit Kervan）的协调下，进一步提升我国疫苗的生产能力并丰富疫苗品种。因此，在我们将要开展的各类新型疫苗生产中，我们也期待获得科兴公司的持续支持。

我想强调一个重要情况：在全球乃至我国境内，都不时会遇到疫苗抵制的现象。近期，这一问题被刻意推向舆论焦点，并有人试图在发展中国家以各种方式对其进行煽动。在我们的信仰体系中，恪守禁忌与准则至关重要。关于疫苗成分的不实信息时有传播，这可能使部分民众产生疑虑。然而，在我国研发和生产的疫苗，将不仅符合国际标准，更将严格遵循清真认证要求。这不仅仅对我国民众，对全体穆斯林地区都具有重大意义。我相信通过这样的努力，必将消除虚假信息引发的种种顾虑。

即便经济成本很高，我们仍将坚持推进疫苗的自主生产。在我国生产的疫苗，将不仅用于保障土耳其的需求，也将以国际标准供其他国家和地区使用。此外，我们的科学家积极开展合作、共同提出新的科学见解至关重要。特别是在早期阶段，若能围绕分子与疫苗研发，携手推进更多临床前研究，整合土耳其与中国的各自优势并协同努力，我相信我们将能取得更重大、更广泛的进展。

正因如此，本次我率约80人的代表团访问中国。团队成员中包括多位大学校长、科学家、生产企业以及医药行业代表。通过此次与中方的深入交流，我相信我们能更快推动合作进程，共同在科研领域携手并进，切实推动合作取得实质进展。

我们既不是在寻找市场，也不愿被视作一个市场；我们寻求的是能够建立合作的、志同道合的伙伴朋友，是能够相互成就、共同发展的合作关系。因为我们的文明，从来都不是允许邪恶或自私生存的社会。

同时我们深信，对人民健康权的保障，如同保障其温饱一样至关重要。我们坚信，为此付出越多，就越符合我们信仰中的善行准则，也必将得到相应的回馈。而医疗卫生领域，正是践行这一信念最直接的途径。 根据我们的信仰，拯救一个人视同拯救全人类。因此，无论是作为国家、作为民族，还是作为政府，我们都希望秉承这一理念，进一步推动医疗卫生事业向前发展。

我们面临的一个现实挑战是两国地理距离遥远，加之双方仍存在一些固有的认知偏见。我们的使命——正如熟悉土耳其的你们和熟悉中国的我们——最重要的任务，正是要打破这些偏见，携手共进。

科兴公司的使命不仅在于同我们开展疫苗合作，更应如同一位大使，为深化中土友谊贡献力量。

我们的目标是，与那些善良、正直、致力于为人类谋福祉的个人及国家一道，共同为建立一个更加和平、更可持续的世界贡献力量。

土耳其共和国自1923年成立以来——其实我们的历史一贯如此——从穆斯塔法·凯末尔·阿塔图尔克到现任领导人雷杰普·塔伊普·埃尔多安，都秉持着一个共同的信念：在和平的世界中彼此尊重、人道相待。因此，我相信，我们的合作必将成为未来那些良善国家、正直人群之间合作的典范。愿我们有机会共创更多这样的范例。在此，我再次表示感谢。

谢谢！

土耳其语演讲全文

Öncelikle olarak, yine teşekkür ediyorum.

Bizim Atalarımızın bir sözü vardır "Her musibette bir hayır vardır.”

Covid-19 musibeti de bizim Sinovac ve Çin'in sağlık sistemi ile daha çok tanışmamızı sağlamış ve bu ortaklığı başlatmış oldu.

Siz de afişlerinizde; Sinovac aşılarının insanlık için üretildiğini belirtiyorsunuz. Esasında her birimiz insanlar için insanlığa iyilik için öncelikli olarak çalışıyoruz.

Esasında en büyük amacımız insanlığa hizmet etmek, insanlara fayda sağlamak ve hastalıklardan korumaktır. Bunun yanında, yürüttüğümüz çalışmalarla ülkemizin sağlık alanındaki kapasitesini ve teknolojik yetkinliklerini artırmayı da hedefliyoruz.

Esasında bu musibet dediğimiz Covid-19, ülkelerin de insanların da davranış yöntemlerinin hangilerinin iyi hangilerinin kötü olduğunu gösteren bir turnusol kağıdı işlevi gördü.

Bazı toplumlar, bazı milletler kendi imkanlarını başkalarıyla paylaşmaya yanaşmazken, bazı ülke ve milletler tüm imkanlarını paylaşarak insanlara ve diğer devletlere yardım etmeye çalıştılar.

Ve bu esasında bizim için bir iyilik imtihanıydı. Burada birbirimize rahatlıkla gülerek, içten ve samimi şekilde bakabiliyorsak, bu iki devletin ve iki milletin de bu imtihandan iyiliği seçerek geçtiğini gösteriyor. Biz birbirimize yardım ettiğimiz gibi, çevremizdeki ihtiyaç sahibi bütün milletlere ve ülkelere de destek olduk.

Sizler nasıl aşıyı üretip de insanların birçoğunun hayatını kurtarmışsanız, biz de beraber buna destek olduk ve maskesinden cihazına kadar ne ürettiysek bütün ihtiyacı olan insanlara ve milletlere yardım ettik. Bu süreçte 72 devlete yardım ettik.

Bazı ülkelerde, kaynakların etkin kullanımı ve ihtiyaç sahiplerine ulaşma konusunda zorluklar yaşanırken, biz bu süreçte hem kendi vatandaşlarımızın hem de yardıma ihtiyaç duyan diğer ülkelerdeki insanların sağlık ve refahını desteklemeye öncelik verdik.

Onun için bu müsibetin, Covid-19 denilen dünyayı kötü bir imtihandan geçiren olayda bizler birbirimizi iyilikle bulduk. Ve inşallah daha güçlü iş birlikleri Türkiye'de, Çin'de ve Dünya'da da bütün insanlara daha faydası olacak bir işbirliği ile daha çok pekiştiriyoruz.

Türkiye esasında sağlık anlamında çok eski zamanlardan beri devletinin en önemli gördüğü sektörlerden bir tanesini, özellikle son 20 senede çok kuvvetlendirdi.

Ülkemizde ilaç sektörü olsun aşı sektörü olsun 1900ler'in başından itibaren çok fazla önemsenerek geliştirilmiş bir kültüre sahip.

Son 20 senedir ülkemiz sağlık konusunda büyük bir gelişim ve büyüme dinamiğine sahip oldu.

Belki biliyorsunuz belki bilmiyorsunuz; dünyanın ilk kuduz aşısı Fransız bir ekip tarafından 1940lar'daki imkanlarla Türkiye'de üretildi.

Ama tabii ki zamanla teknolojinin gelişmesiyle aşı üretimi konusunda ülkemiz yeterince hızlı ilerleyemedi. Ama geçmişte aşının faydalarını görmüş ve salgın hastalıklardan kurtulmuş bir ülke olarak bu konuda 2005 ler'den sonra politika olarak yeniden aşı konusunu ön plana çıkarttık.

Ve aşı politikalarımızı özellikle çocuklarda koruyuculuk anlamında tamamen devletin kendi imkanları ile bütün çocuklara yaklaşık 10 senedir 9 aşıyı ücretsiz uygulayarak halk sağlığı ve çocukların sağlığını korumaya çalıştık.

Şu anda da 13 aşıyı tamamen ücretsiz insanlarımıza, çocuklarımıza, yeni doğanlarımıza ücretsiz yapıyoruz.

Bunların üretimiyle de ilgili planlamaları yaptık. Biliyorsunuz sizinle de iş birliği ile örnek şekilde hem teknoloji transferi hem de ülkede yeni bir aşı firması ile yola çıktık ve bundan da çok memnunuz.

Öncelikle, bu aşıların temini ve teknoloji transferi süreçlerini planlamak üzere yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bu süreçte, bizimle diyalog hâlinde olan ekiplerle görüşmeler yapılması, yol haritasının belirlenmesi açısından büyük önem taşıyor ve desteğinizi bekliyoruz.

Özellikle bakan yardımcımız Şuayip Bey ve TÜSEB başkanımız Ümit Bey'in koordinasyonuyla aşı üretim kapasitemizi arttırmak ve çeşitlendirmek istiyoruz.

Onun için de bu yeni yapacağımız çeşitli aşılarla ilgili de bize destek olmanızı bekliyoruz.

Önemli bir hususu da vurgulamak isterim; dünyada ve ülkemizde zaman zaman aşı karşıtlığı ile karşılaşıyoruz. Son dönemde bu konunun özellikle gündeme taşındığını ve gelişmekte olan ülkelerde farklı şekillerde provoke edilmeye çalışıldığını görüyoruz.

Bizim inancımızda hassasiyetler önemlidir. Aşıların içerikleri konusunda zaman zaman yanlış bilgiler dolaşıyor ve bu da bazı vatandaşlarımızda tereddütlere yol açabiliyor. Oysa ülkemizde geliştirilen ve üretilecek aşıların uluslararası standartlara uygunluğu, helal hassasiyetleri de gözeterek hazırlanması, sadece bizim milletimiz için değil; tüm Müslüman coğrafyası için önemlidir. Bu sayede, asılsız iddiaların yol açtığı tereddütlerin önüne geçeceğimize inanıyorum.

Maliyet ekonomik açıdan yüksek olsa da, biz bu aşıları üretmeyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Ülkemizde geliştirilen aşılar sadece Türkiye’de değil, diğer ülkelerde de uluslararası standartlara uygun şekilde kullanılabilecek.

Bunun haricinde özellikle bilim insanlarımızın ortak çalışması yeni şeyler söylemesi çok önemli.

Özellikle erken fazlarda molekül anlamında, aşı anlamında daha pre-klinik çalışmaları birlikte yürütürek Türkiye ve Çin'in avantajlarını birleştirirsek, birlikte hareket edersek, çok daha güçlü çok daha fazla gelişmeyi sağlayacağımızı düşünüyorum.

Onun için de bu programa yaklaşık 80 kişi ile beraber geldim Çin'e.

Bunun içinde bir çok üniversite rektörümüz ve bilim insanımız da var, üreticimiz de var, ilaç sektörümüz de var. Kamu yöneticileri ile de beraber bu seyahatte sizlerle diyalog kurarak çok daha hızlı hareket ederek bilimsel ortamlarda da beraber çalışarak yol katederiz diye düşünüyorum.

Sizden önce ziyaret ettiğim yerde de buna benzer düşünceler ifade ettim. Biz ne pazar arıyoruz ne de pazar olmak istiyoruz. Biz iş birliği kurabileceğimiz ortak dostlar arıyoruz. Birbirine güç verecek iş birlikleri arıyoruz.

Çünkü biz medeniyetimizde hiç bir zaman insanlığın kötülüğünü veya bencilliğini yaşatmış bir toplum değiliz.

Ayrıca insanların yiyecek gibi en önemli hakkı olan sağlığa ne kadar katkı verirsek, o kadar inancımıza göre iyilik yaptığımızı ve bunun karşılığını göreceğimize inanıyoruz. Ve bunun en kolay yanı da sağlık diye düşünüyoruz.

Bizim inancımıza göre bir insanı kurtaran bütün insanlığı kurtarmış kabul edilir.

Onun için de sağlık sektörüne devlet olarak da millet olarak da yönetim olarak da bu açıdan bakarak daha geliştirmek istiyoruz.

Bir dezavantajımız var o da ülkelerimizin birbirine uzak mesafede konumlanıyor oluşu. Maalesef karşılıklı bazı ön yargıları da taşıyoruz. Bizim görevimiz; sizler gibi Türkiye'yi tanıyan ve bizler gibi Çin'i tanıyan insanların en önemli görevi bu ön yargıları yıkıp birlikte daha iyi hareket edebilmek.

Sinovac firmasının görevi sadece bizlerle aşı ortaklığı yapmak değil, bizim için bizim bir elçimiz gibi Çin Türkiye dostluğunu geliştirmek adına çalışmaktır.

Bizim hedefimiz, iyi niyetli, doğru ve insanlara fayda sağlamak için çaba gösteren kişiler ve milletlerle birlikte, daha barışçıl ve sürdürülebilir bir dünyanın oluşmasına katkı sağlamaktır.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu 1923'ten itibaren, ki geçmişi de öyledir, Mustafa Kemal Atatürk ve en son lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın da düşüncesi barışçıl bir dünyada yaşayıp birbirimize insanca davranmaktır.

Onun için işbirliğimiz bence gelecekteki birçok bahsettiğimiz gibi iyi milletlerin, düzgün isanların iş birliğinin örneği olacaktır. Bu örneklerin sayısını arttırmak inşallah nasip olur. Ben yeniden teşekkür ediyorum,

Xie Xie!